4 Kasım 2017 Cumartesi

İhtiyaçlar Hiyerarşisi

Abraham Harold Maslow (1 Nisan 1908 / New York - 8 Haziran 1970 / Kaliforniya). 

"İhtiyaçlar Hiyerarşisi"nin yazarı. "Hümanistik Psikoloji"nin ortaya çıkmasında katkısı bulunan psikoloji profesörü.

İhtiyaçlar Hiyerarşisi nedir?


Maslow tarafından 1943 yılında yayınlanmış bir çalışmada ortaya atılmış ve sonrasında geliştirilmiş bir insan psikolojisi teorisidir.


"İhtiyaçlar Piramidi" ya da "Maslow Teorisi" olarak da bilinir.


Maslow'a göre insanların doğuştan gelen birtakım ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçlar sınırsızdır ve insan bir ihtiyacını giderdikten sonra başka bir ihtiyaç ortaya çıkar. 


Maslow, bu ihtiyaçları en alttan en üste kadar, piramit şeklinde, belirli bir hiyerarşiye göre sıralamıştır. 


Birey, bir kategorideki ihtiyaçlarını tam olarak gideremeden bir üst düzeydeki ihtiyaç kategorisine, yani kişilik gelişme düzeyine geçemez. Daha doğru bir ifade ile birey, alt düzeydeki ihtiyacını giderdikçe en üste doğru ilerler.


Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi 5 ana kategoriye ayrılmaktadır. 

1. Fizyolojik İhtiyaçlar: Nefes, besin, su, cinsellik, uyku, boşaltım, vücuttaki denge gibi en temel ihtiyaçlar

2. Güvenlik İhtiyacı: Vücudun, işin, kaynakların, ahlakın, ailenin, sağlığın, mülkiyetin güvenliği

3. Sevgi ve Ait Olma İhtiyacı: Sosyal hayat, arkadaşlık, aile, bir gruba ait olma

4. Saygı İhtiyacı: Kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı, başkalarına saygı 

5. Kendini Gerçekleştirme: Yaratıcılık, erdem, ön yargısız olma, sorun çözme, gerçeklerin kabulü, hayata nesnel açıdan bakma

Kendini gerçekleştirme aşaması, bireyin kendi tam potansiyelini gerçekleştirebilmesi anlamına gelir ve piramidin en üstünde yer alır. Ancak çok az insan bunu başarabilir.







Kaynak: Wikipedia

1 yorum:

  1. Merhabalar,

    Günümüzde her ne kadar sade ve minimalist yaşama geçiş yapan insanlarda bir artış olduğu gözlense de maalesef birçok insan tüketmeye ve tüketerek mutlu olmaya devam ediyor. Yapılan alışverişler insanları anlık ya da birkaç günlük mutlu etse de bu durum kısa sürüyor ve insanlar yeniden alışveriş yapmak istiyor. Oysa gerçek mutluluk insanın içinde saklıdır. Bir insan gerçek mutluluğa ancak üreterek, elindekinin kıymetini bilerek ve azla mutlu olmaya çabalayarak ulaşabilir. Sürekli tüketmek kimseyi mutlu etmez. Tüketim odaklı bir yaşam insanların bir zaman sonra nefes alamamasına, fazlalıklarla dolu bir yaşam sürmesine neden olur. İzniniz olursa ben de hayatımızdaki fazlalıklar üzerine yazdığım blog yazımı sizinle paylaşmak isterim: https://www.tarz2.com/fazlaliklar-sizi-tuketmesin

    Keyifli okumalar dilerim, sağlıcakla kalın.
    www.ebrubektasoglu.com

    YanıtlaSil