19 Haziran 2018 Salı

Endüstri 4.0 ve Yakın Gelecek

Endüstri Nedir? 

Endüstri ya da sanayi... Devamlı veya belirli zamanlarda, makine ve benzeri araçlar kullanarak bir madde veya gücün niteliğini ya da biçimini değiştirerek toplu üretimde bulunan faaliyet dalıdır. 

Sanayi Devrimleri... 

Birinci sanayi devrimi (1.0): Su ve buhar gücünün daha verimli kullanılmasını sağlayan mekanik üretim sistemlerinin bulunması. 

İkinci sanayi devrimi (2.0): Üretim bandı tasarımı, elektriğin seri üretimde kullanılmaya başlanması ve üretim hattının geliştirilmesi. 

Üçüncü sanayi devrimi (3.0): Üretimde mekanik ve elektronik teknolojilerin yerini dijital teknolojiye bırakmasına sebep olan programlanabilir makinelerin kullanılmaya başlanması. 

Dördüncü sanayi devrimi (4.0): Robotların üretimi devralması, yapay zekanın gelişmesi, üç boyutlu yazıcılarla üretimin fabrikalardan evlere inmesi, yüksek miktardaki bilgi yığınının veri analizleriyle ayıklanıp değerlendirilmesi ve daha birçok yenilik... 




Endüstri 4.0 Nedir? Amacı ve İçeriği... 

Zaman hızlı ilerliyor. Teknoloji de öyle... Ekonomik üretim modelleri tarihindeki son durak Endüstri 4.0 olarak tanımlanıyor. Üretim sektöründeki önemli endüstriyel devrimler sonrası ülkeler ve şirketler küresel boyutta yaşanan bu değişimlere ayak uydurmak zorunda kalmış ve artan rekabet koşulları arasında rekabet üstünlüklerini devam ettirebilmek amacıyla bazı stratejiler geliştirmişlerdir. Almanya'da gündeme gelen Endüstri 4.0 da bu stratejilerden birinin adıdır. 4. Sanayi Devrimi ya da 4. Endüstri Devrimi de denir. Artık tam da içerisindeyiz, fakat Endüstri 4.0 dönüşümü uzun bir yol ve biz şimdilik bu yolun başındayız. 

Endüstri 4.0 terimi ilk olarak 2011 yılında Almanya Hannover Fuarı'nda kullanılmıştır. Ekim 2012 yılında ise Robert Bosch GmbH* ve Henning Kagermann çalışma grubu oluşturarak hazırladıkları 4. Sanayi Devrimi öneri dosyasını Alman Federal Hükümetine sunmuştur. 

Endüstri 4.0'ın temel amacı, "Bilişim Teknolojileri*" ile "Endüstriyi" bir araya getirmektir. 

Ana bileşenlerinden birincisi, "Yeni Nesil Yazılım ve Donanım"dır. Yani bugünün klasik donanımlarından farklı olarak düşük maliyetli, az yer kaplayan, az enerji harcayan, az ısı üreten, ancak bir o kadar da yüksek güvenilirlikte çalışan donanımlar ve bu donanımları çalıştıracak işletim ve yazılım sistemlerinin kaynak ve bellek kullanımı açısından tutumlu olması hedefidir. 

İkinci ve en önemli bileşen ise "Nesnelerin Interneti"dir. Bu sistem, yeryüzündeki tüm cihazların birbiriyle bilgi ve veri alışverişi için kullanıldığı, her türlü araç gerece entegre edilmiş, sensör ve işleticilerle donanmış, internet bağlantılı akıllı elektronik sistemdir. Bu sisteme "Siber-Fiziksel Sistemler" de denir. 

Üretim sürecinde fabrikalardaki makinelerde siber-fiziksel sistemlerin kullanılması demek, insanlardan neredeyse bağımsız olarak kendi kendilerini koordine ve optimize ederek üretim yapabilecek "Akıllı Fabrikalar" demektir. Eğer Endüstri 4.0 stratejisi gerçekleşirse üretim süresi, maliyetler ve üretim için ihtiyaç duyulan enerji miktarı azalacak; üretim miktarı ve kalitesi artacak. 

Endüstri 4.0 stratejisinin hayata geçmesinde ilk aşamada donanım ve yazılım bölümünün hayata geçmesi bir problem teşkil etmeyecektir. Çünkü donanım ve yazılım için kullanılacak enerjinin az olacağı düşünüldüğünde ve Internet protokolünün 6. sürümü "IPv6" ile birlikte milyarlarca cihazın Internet'e bağlanmasının yolu açıldığından, başlangıçta bir sıkıntı olmayacaktır. Fakat üretim süreçlerinde kullanılacak makinelerin hepsinin Endüstri 4.0'ın standartlarına uygun hale getirilmesi ve onların programlanmasının kolay olmadığı aşikardır. 




Endüstri 4.0'ın Etkileri... 

Endüstri devrimleri, geçmişten bu yana dünyayı ve toplumları küresel boyutta etkilemiştir. Üretmek insanoğlu için hep bir zorunluluk olmuştur ve insanlar üretimi devam ettirebilmek adına her zaman yeni arayışlar içerisinde bulunmuştur. Tüm mesleklere ve sektörlere bakıldığında, tarihsel gelişmelerinde hep sanayi devrimi olgusu yatar. Çünkü insanlar ürettiklerini aynı zamanda duyurmalı ve göstermeli ki bu süreç devam edebilsin. Bunun sonucunda ise gelişen ulaşım ve iletişim araçları olmuştur. Dolayısıyla bilişim teknolojileri gelişmiş, yeni sektörler ortaya çıkmıştır. 

4. Endüstri Devrimi de şüphesiz yeni sektörlerin ortaya çıkmasına ve geride kalmış sektörlerin yok olmasına sebep olacaktır. Bu durum yalnızca sektörler için değil insanlar, şirketler ve ülkeler için de böyledir. Yeni endüstriye ayak uyduramayan her şey bu durumdan olumsuz etkilenecektir. 

Endüstri 4.0'ın pozitif yönleri olumsuz etkilerini kısmen düzeltebilir. Her ne kadar istihdam sorunları olacak gibi görünse de yeni iş alanları da ortaya çıkacaktır. Akıllı fabrikalarda akıllı ürünler üretmek ve bu ürünlerin hayatımızı kolaylaştırması, hem de bunu az enerjiyle yapacak olması büyük bir artıdır. Akıllı ürünlerin üretilmesiyle bu ürünler ihtiyaca göre farklı alanlara uyarlanıp gelişmeler sağlanabilir. Üç boyutlu yazıcılarla basit yapıda olan ürünleri herkesin üretebilecek olması, üretenle tüketenin aynı olması günümüzde hayal edilen başka bir pozitif yöndür. 

En önemli nokta, Endüstri 4.0'ın ülkelerin rekabet güçlerini arttırabilmeleri için çok önemli fırsatlar sunması... 

Örneğin Çin, hem insan gücü açısından hem de sahip olacağı akıllı fabrikalar sayesinde, gelecekte üretim hızında ilk sıralarda olacaktır. Günümüzde Çin malı ürünler kalitesiz görülmektedir. Fakat gelecekte Çin üretim hızının yanında, üretim kalitesini de arttırırsa, Çin malı ürünler, dünyadaki en kaliteli ürünlerin başını çekecektir. 

Buna rağmen artan üretim hızı ve ürünün kalitesi de rekabet için yeterli olmayacaktır. Belli bir zaman sonra en çok üreten değil, müşterilerin taleplerini en çok karşılayan başarılı olacaktır. Bunun yolu ise, veri analizidir. Internetin hayatımıza girmesiyle oluşan olağanüstü büyüklükteki bilgi yığınını analiz edip, en iyi şekilde yorumlayan gelecekte kazanacaktır. 

Türkiye açısından bakıldığında şöyle bir analiz yapılabilir. Türkiye'nin sanayi açısından en önemli özellikleri, coğrafi konumu ve düşük maliyetli iş gücüydü. Fakat küresel rekabet açısından bunlar artık yeterli değil. Teknolojik altyapının, Endüstri 4.0'ın ihtiyaçları doğrultusunda gelişmesinin sağlanması için, ülkemiz genelinde hem kamu sektörünün hem de özel sektörün üstüne düşen birçok görev var. Mesela yatırım ve teşvik ortamının hazırlanması. Ama bundan daha önemli olanı ise, eğitim. Uzun vadeli ve doğru eğitim politikaları ile nitelikli iş gücü ihtiyacının karşılanması gereklidir. 

Ekonomik büyüme, istihdam, iş güvenliği, kalite ve verimlilik gibi nedenlerden dolayı Endüstri 4.0 devrimi, imalat ve hizmet sektöründe tercih edilir hale gelecek. Gelecekte, içerisinde insan bulunmayan, sadece robotların çalışacağı fabrikalar olacak. Düşünün, bu robotlar ışığa gerek duymadan çalışacaklar. İnsanlar artık robotlarla rekabete girmeye hazırlanmalıdırlar. 



Robotlar, yapay zekalar... 

Elon Musk* dönem dönem gelecekle ilgili fikirlerini açıklıyor. Bu açıklamalardan bazıları şöyle: 

"Gelecekte kendi kendine sürüş kabiliyetine sahip olmayan bir otomobil, ata sahip olmak gibi olacak. Yalnızca duygusal sebeplerden dolayı sahip olacaksınız." 

"Bir robotun yapamadığı daha az iş kalacak." 

"Otomasyon nedeniyle evrensel bir temel gelir ya da buna benzer bir şeyle sonuçlanacak bir sisteme geçilebilir." 

Sonuç olarak... 

Yukarıdaki açıklamalar çok şaşırtıcı geliyor olabilir. Fakat Endüstri 4.0 kapsamındaki gelişmeler çok uzak gelecekte değil, yaklaşık 10 ile 20 yıl içerisinde hayatımıza girmeye başlayacak. Ve günlük hayatımıza çok büyük etkileri olacak. Günümüzde kullanmakta olduğumuz akıllı telefonlara ve 20 yıl önce kullandığımız telefonlara bakarsak bu olayı daha iyi anlarız. 

Dünya ile rekabet halinde kalabilmemiz için ve ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarma hedefimiz için, zaman kaybetmeden farkındalık aşamasından çıkıp, eylem aşamasına geçmeliyiz.     




Kaynak: Wikipedia   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder